Powered By Blogger

29 Ocak 2011 Cumartesi

Şizofrengi epigrafları-iki

“Gir gönüle bil andadır, benliğin defterini dür, Ol has gevher bil andadır, sanma kim ol ummandadır.” Yunus Emre, Şizofrengi, Sayı 17.
“Gezindim saz-ı hicranımla binbir perde üstünde/ Şu aheng-i hayatın darbını taksime
yeltendim/ Karar ettim adem-abad-ı gamda fasl-ı hiçide/ Şunu derkeyledim ancak ki barım kendime kendim.” Neyzen Tevfik, Şizofrengi, Sayı18.

“Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni/ Doktor beni sanıyor hala şizofreni/ Üsküdar taburculuk hasretiyle derinden/ Kalbimi hoplatıyor hastanenin treni/ Ta uzaktan Marmara aşkla çekiyor beni/ Hayretle karşılarım beni deli göreni/ Taburcu olmak için kullanmalı dümeni/ Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni/ Doktor beni sanıyor hala şizofreni.”
Recep Güngör Öztolan, Şizofrengi, Sayı 19.

“Tinselliğe giden kapıyı açan herhangi bir yanıt değil, sorgulamanın kendisidir. Tinsel sorgulama ne boş ne de anlamsızdır, dünyadaki veya pratikteki eylemi, praksisi biçimlendirir.
Tinsellik öte dünyada rahat etmeye çalışmak ya da büyük Tanrı Baba’dan garantiler talep etmek değildir, gerçek yaşam üzerinde belirleyici etkileri olan bir eylem ve varlık biçimidir.
İnsanların tinsel olarak yapılandığını, tinselliğin varlığın yokluk yönünden bir sorgulanışı olduğunu ve sorgulamanın tam bir yanıtının olmadığını, bu yüzden de reçetesi çıkarılabilecek bir tinsellik bulunmadığını fark edersek tinselliğin bu dünyada, yani tarihte cereyan eden sürekli bir buluş ve mücadele süreci olduğunu söyleyebiliriz. Bu ille de değer ve erdem yaratacak bir süreç değildir. İyilik için gereklidir, ancak kötülüğü yaratmaya da daha az yatkın değildir.” Joel Kovel, Şizofrengi, Sayı 22.

“1936’dan beri daha yüksek ücret için mücadele veriyorum. Benden önce babam da yüksek ücret için mücadele vermişti. Bir televizyonum, bir buzdolabım ve bir VW’im var. Bana
kalırsa bu, başından sonuna kadar bir köpek gibi yaşamaktır.” Bir Fransız İşçisi, Şizofrengi, Sayı 23.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder